Ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemler, sadece ağız sağlığını değil, tüm vücut sağlığını etkileyen sorunlara neden olabilir. Diş ve diş etlerindeki çürük ve enfeksiyonlar, vücutta birçok organın sağlığını olumsuz etkilediği için gerekli tedavinin uygulanması önemlidir; ancak tedavi edilemediği durumlarda diş çekimi yapılması gerekebilir.
Diş çekimi, duruma göre genel anestezi, lokal anestezi veya intravenöz anestezi (sedasyon) ile gerçekleştirilebilen bir cerrahi operasyondur. Diş hekimleri veya cerrahlar tarafından, dişin ağız içindeki durumuna göre farklı şekillerde çekim gerçekleştirilebilir. Basit diş çekimi olarak adlandırılan, çekimi zorlaştıran bir durum bulunmayan diş çekimleri, lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Kırık diş, gömülü diş ve 20’lik dişi çekimi gibi zorlu diş çekimi durumlarında ise genel anesteziye ihtiyaç duyulabilir. Cerrahi diş çekimleri hassasiyet gerektirdiği için alanında uzmanlaşmış doktorlar tarafından gerçekleştirilir. Gerekli durumlarda dişi soketinden (dişin gömülü olduğu yer) ayırmak için kesiler yapılır ve işlem sonunda yara dikilir.
Diş çekimi, tedavide son tercihler arasında yer alsa da pek çok durumda bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarabilir. Başka tedavi yöntemleri uygulanamadığı zaman veya dişin varlığı ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunda en iyi seçenek diş çekimi olur. Diş çekimi gerektiren durumlar şöyle sıralanabilir:
1. Dolgu, kanal tedavisi gibi yöntemlerle tedavi edilemeyen dişler
2. Dişteki çürük diş köküne kadar ulaşan dişler
3. Çeşitli sebeplerle kırılmış olan dişler
4. Sallanan ama zamanında düşmeyen süt dişler
5. Diş eti ve kemik yapısı zayıfladığı için sallanan dişler
6. Zamanında olması gerektiği gibi çıkmayan 20’lik diş
7. Ortodonti sorunlarına neden olan çene yapısını bozan dişler
8. Olması gerektiği gibi çıkmayan gömülü kalan dişler
9. Ağız içinde kist veya tümör oluşumuna neden olan dişler
Diş çekildikten sonra, işlem yapılan bölgede pıhtı oluşması önemlidir. Çekim işleminden sonra o bölgeye konulan gazlı bez veya tamponun yarım saat kadar ısırılması gerekir. Böylece kanama durdurulur ve pıhtı oluşmuş olur; ancak sonrasında az da olsa sızıntı şeklinde kanama olabilir. Çekim sonrası, uyuşukluk etkisini yitirdiğinde doktorun önerdiği ağrı kesiciler kullanılabilir ve beslenme şekline dikkat edilmelidir. Ağız içi hijyeni, bölgede enfeksiyon oluşmaması için önemlidir ve doktorun verdiği talimatlar doğrultusunda hareket edilmelidir.
Diş çekimi sonrası iyileşme süreci, yapılan operasyonun büyüklüğüne ve kişinin yapısına göre değişiklik gösterir. Basit diş çekimi olarak bilinen kesi ve dikiş gerektirmeyen çekimlerde iyileşme daha hızlı olurken, cerrahi çekimlerde dişin çıkarılması için yapılan kesi ve işlemler bölgede hasar oluşturduğundan iyileşme süreci daha uzun sürer. Diş çekimi sonrası ağrı çoğunlukla hafif düzeyde olur; ancak her ihtimale karşı doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri kullanabilirsiniz. Çekilen dişe komşu diğer dişlerde de yansıyan ya da zedelenmeye bağlı ağrı görülebilir.
